İzmir Büyükşehir Belediyesi her yıl Barış Selçuk anısına bir gazetecilik yarışması düzenliyor.
Adı yarışma ama niyeyse hep aynı gazetelerin muhabirleri ödüle layık görülüyor.
Yanlış anlaşılmasın kimsenin aldığı ödülde gözümüz yok.
Ancak göreve giderken hayatını kaybeden bir gazetecinin anısına ve genç gazetecileri teşvik amacıyla düzenlenen bir yarışmada, jüri daha özenli ve seçici davranmalı...
Kent haberi dalında ödül verilen bir yarışma Barış Selçuk...
Ama İzmir'de her gün kent haberi yapan Yeni Asır Muhabiri Tolga Tekin, bu yarışmada ödüle layık görülmüyor!
Ağırlıklı olarak İzmirli gazetecilerden oluşan jüriye bir sorum var...
Bu yarışmada neredeyse her yıl Hürriyet'in Ankara bürosunda çalışan Nurettin Kurt'a ödül vermek zorunda mısınız?
Tamam kendisi son derece başarılı bir gazetecidir.
Ama 2009 yılından itibaren bu gazeteciye tam 6 kez (2009, 2010, 2012, 2014, 2015, 2016) ödül vermek de ne oluyor?
Memlekette bu arkadaştan başka ödüllük haber yapan muhabir yok mu?
55 yaşına gelmiş Nurettin Kurt'a bu yıl bir de 'özendirme' ödülü vermişsiniz!
Bunun nasıl trajikomik bir tercih olduğunun farkında mısınız?
Yeter Nurettin'i özendirdiğiniz biraz da İzmirli genç gazetecileri getirin aklınıza...
Bizim Tansu Edip Gökbuduk ve Emirhan Ergen'in Sabah ve Takvim Gazetelerinde yayınlanan haberlerine bir bakın mesela...
Son sözüm İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ne...
Hadi Büyükşehir Belediyesi siyasi önyargılarla Yeni Asır-Sabah muhabirlerini yok sayıyor.
Size ne oluyor arkadaş?
Siz gazetecilerin haklarını her platformda, hiçbir ayrım yapmadan savunmak için seçilmediniz mi?
Niye ağzınızı açıp iki laf etmiyorsunuz...
Gencecik gazeteci çocukların emeklerinin böylesine hiçe sayılması hiç vicdanınızı sızlatmıyor mu?
'Yok sızlatmıyor diyorsanız' ne diye o koltuklarda oturuyorsunuz?