7 Hazirandan buyana ülkenin içinde bulunduğu konum bazılarını çok memnun etmiş olsa da bu ülkenin her karşında kanı dökülen Kürt, Türk, Göçmen, Laz, Arnavut, Çerkez olan vatandaşı derinden üzgünü ve yaraladığını 1 Kasım seçiminin sonucunda görmüş olduk. .
2001 yılından buyana en fazla katılım sağlanan seçim olması da bunun bir başka yönüyle ispatıdır.
Peki, neden ve niçin 1 Kasım seçimlerinde bu katılım diğer seçimlerinde olmadı bunun nedenini ele alalım. .
7 Haziran seçimlerinde ülkede bir kaos ortamı oluşturulmuş hemen hemen her gün gelen şehit haberleri canlı bomba ihbarları milletin canına tak ediyordu.
Kürt kökenli insanların oy vererek meclise getirdiği sözde vekillerin bulunduğu eylemler söylemler sadece bizlerin değil oy verip getirdiği Kürt halkının da zoruna gidiyor. Hep birlikte isyan bayrağını ilk defa bu denli yüksek bir sesle Doğu ve Güneydoğu bölgesinden çıkartarak kendilerinin vekil yaptığı kişileri sorumlu tutuyorlardı. .
Tabi ki bu olayların tüm faturası ekonomiye kesiliyor. Ulus 14 senedir alıştığı istikrarı özlüyor ve bazıları yine bu olaydan hoşnut iken halk hatayı Nerede yaptım diye kendine soruyordu.
Çok fazla siyasi partilerin bu süreç içeride bulunduğu tutumları paylaşmak istemiyorum çünkü seçim sonrası parti analizini yaptığımda bu konuya değineceğim. .
Biz ülke olarak ülkenin ne anlama geldiğini bayrağın niçin renginin kırmızı olduğunu Ay'ın Yıldızın ne anlam ifade ettiğini bilen bir milletiz.
Bu ülkede 1980 ihtilalini darbelerini hükümet nasıl düşürülür kimler tarafından bu senaryo hazırlanır oyuncuları kimlerdir bilen bir milletiz.
Ankara da ki patlamanın arkasından kendilerine medet bekleyenler yine aynı oyuncular ile huzuru kaçırma eylemi içinde oldular.
Bazı sivil toplum kuruluşları başrolü oynadı işte İzmir de bir STK temsilcisinin Yeni Asır gazetesinde ki başlığı barış olan gazeteyi alıp hedef göstermesi ertesi günün o gazetenin kendi bilmez oyuncular tarafından basılması aklı sıra tehdit etmesi bunlar geçmiş dönemin senaryolarıdır.
Ama unutulan tek şey var ki ne halk eski halk ne Türkiye eski Türkiye. .
Tüm bunları bir yere not edenler 1 Kasımda sandıkta bu notu çıkarttı ve sorumlularına faturayı çıkardı. .
Milliyetçi Hareket Partisi;
Söz konusu vatan olduğu bir dönemde vatanın yanında olamadı.
Cumhuriyet Halk Partisi
Vatanın dirliğine ve birliğine göz dikmişlere açık açık destek verdi. .ve bu kaos ortamının içinde oldu.
Adalet ve Kalkınma Partisi. .
Tüm siyasi partilerden destek aldı. Ve tarihinde ilk defa küsmüş darılmış eski teşkilatçılar görev beklemeksizin partisine sahip çıktı.
İzmir eski ulaştırma haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım'ın emeği eski teşkilat Başkanı Mahmut Atilla Kaya'nın ve Seçilebilir bir sırada olmamasına rağmen Zerrin Kara'nın en az Sayın Atilla Kaya kadar gece gündüz koşturması teşkilatın tanıdığı isimlerin listelerde yer alması İzmir için kaçınılmaz bir başarıya da Binali Yıldırım'ın lokomotif olduğu bir şehirde başarı kaçınılmazdı
Peki, İzmir’de başarı kimindi? Daha başarılı olunabilir miydi sanırım sayın milletvekilleri ve Sayın Bakanım sahada olduğu süreç içerisinde bunun cevabını kendileri bulmuştur diye düşünüyorum.
Ezcümle;
Söz konusu memleket ise Kuvayı Milliye ruhu parti gözetmek sizin ortaya çıkıyor.
Bu ruhla kimse Türkiye ye bu günden itibaren kolay bir ülke gözü ile değil hesap yapılan bir ülke değil hesap yaptıran bir ülke olduğunu unutamaz
Saygılarımla