Bunları yardımcı olalım.ekmek verelim,su verelim..çorba verelim dedik..
Bunlar masum çalışmalar.
Bizler yufka yürekli insanlarız.hepimiz de böyle düşündük..Suriyeliler kardeşimizdir diye.
Ama dikkatlerden kaçan husus,bu kadar sığınmacının içinde benim tahminime göre Bir milyon civarında terörle direkt veya endirekt bağlı olanlar da girdi ülkemize.
Bunları kayıt altına alamadık.Geçmişlerini iyi incelemedik.
“Gelin,Türkiyenin neresine giderseniz gidin “ mantığıyla ülkeyi yönetenler yaklaştı.
Onlarda Türkiyenin dört bir yanına dağıldılar.
Ben işin başından beri dir,Suriyelilerin girişine hep karşı çıktım..Ülkemizde zaten terör var.
Bu terör ülkemizi kasıp kavuruyor..Ekonomik yönden ülkemiz çok sıkıntılar yaşıyor.
Buna gerekçe olarak da,Binlerce sığınmacının sınırda,Askerlerimize hınçla taş atmasını,kin kusarak askerlerimizi öldürmek için taşlamasını gösterdim.
Yürek burkan görüntülerdi onlar..İşin özü,askerimiz orda kendisini öldürmek isteyenleri,taşlıyanları derhal vurmalıydı.Kalanları da derhal sınır dışına çıkartmalıydı.
Askerin kendisini atılan taşlardan korumak için zırhlı araçların arkasına sığınmasını ben kabullenemedim.
Masum insanlar,kendisine aş veren,su veren,battaniye veren ,kucak açan insanlara böyle yaklaşırmı?
Mümkün değil.Bize bir kişi yemek yedirdiği zaman,minnet duygularımızı sunuyoruz.Teşekkür ediyoruz.
Allah razı olsun,Ölmüşlerin ruhuna bağışlıyoruz”diyoruz.
Dün Bayramyeri meydanı,Basmacı kebap önünde yere oturmuş,dilenen iki Suriyeli gördüm.
Açmışlar mendili dileniyorlar.İkisi de genç..Basmacı kebap sahibi Hürsel basmacı ya dedim ki”Zabıta çağır,bunları toplasın”..Veya sen müdahil ol,derhal ordan kalksınlar dedim.
Cevap “İskender doğan kardeşim,Zabıtayı aradım,talebime duyarsız yaklaştılar.
Ben bunları buradan kalkın dersem,gece gelirler dükkanımın camını-çercevesini dağıtırlar.
Çekintim bundandır “dedi..
Zaten adım başı karşımıza çıkan insanlar,el açan insanlar görüyorum.Suriye li.
Suriyeli insanlar Denizlimizde huzur ve güveni de dinamitleyen kişilerdir.
Akşamın belli saatlerinden sonra ,halkımız çok dikkatli olsunlar.
Bunlar koordineli ve toplu hareket ediyorlar.
Suriyeli ler işyerlerine başvuruyor.Çalışmak istiyoruz diyorlar.
“Ucuz fiyata ve sigortasız çalışayım”diyorlar..Bu esnak ve işadamlarına cazip gelebilir.
Ben uyarıyorum,sakın ha.bu insanları çalıştırmayın.Denizlide barınmalarına imkan sağlamayın.
Benim Denizlimde zaten işsizlik had safhada.İnsanlar işsizlikten,ekonomik sıkıntılardan dolayı çok zor günler yaşıyor..
Denizlide Baro nun kayıtlarında rekor oranlarda boşanmalar var.
Kadın ve erkek maddi güçlerinin yetmeyişi nedeniyle boşanıyor.
Ana-babalar çocuklarına bakamıyor.Ortalıklarda pek çok çocuk dolaşıyor.
Tam bir dram yaşıyoruz.Ayrılan aileler,ortalıkta kalan çocuklar.
Bana göre bu durum ekonomik terör dür.Bu terörün sonuçları daha vahimdir.
İşte bu tablu Denizlide hakim olmaya başladı.
Allah korusun,insanlarımız ekonomik sıkıntılardan dolay çok büyük hadiselere gebedir.
İntiharlar,öldürmeler,hırsızlık-arsızlık olayları artıyor.
Cezaevlerimiz tıka-basa dolu.İşte Kocabaş cezaevinin hali.800 kişilik cezaevinde 2000’in üstünde mahkum kalıyor.Bunun sorumlusu kimdir? Yada kimlerdir ?
Ülkeyi yönetenler akıllarına başlarına alsınlar.Türkiyeye giriş yapan Suriyelilerin tamamı ülkemizde çıkarılsın.
Onlara kucak açılacaksa,sınırda güvenli bölge oluşturulsun.Çadırlar kurulsun.Yemekler verilsin.
Ama asla sınırlarımızı açmayalım..Ülke deki endişem gerçek oldu.
Terör inanılmaz arttı.Nusaybin,Mardin,şınrak,Diyarbakır Cizre de On binlerce terörist askerimiz,polisizimle savaşıyor..Şehirlerimiz bu savaşlardan dolayı harabeye dönüyor.
Öyleyse yönetenler akıllarına başlarına alsınlar.Suriyelileri ülkemizden çıkarsınlar.
Saygılarımla.