Değerli okurlarım,”Merkezefendi belediyesi kurumsallaşmadı ”başlıklı bir köşe yazdım.
Köşe yazımda başkan Muhammet Subaşıoğlu 'nun yanlışlarını dile getirdim.
Bilindiği üzere köşe yazıları yazarın yorumudur.
Eksik gördüğü, yanlış gördüğü çalışmaları dile getirir, doğruları aktarır. Bu tür yazılardan eleştirilen taraf da ders çıkarır, yaptığı hata varsa döner, doğruları yapar.
Bu tür yazılardan eleştirilen, daha da hırslanır, kendini çalışmaya yönlendirir.
Daha güzel çalışma, daha çok çalışma. Yararlı çalışmalar ortaya çıkar.
Ben genç başkan kardeşimi uyardım. Merkezefendi belediyesinin ruhsatlar bölümünde sorun var.
Düzeltin. Halk yararına, uygun şekilde çözümler üretin “dedim.
Pek çok vatandaş bu konuda ağlıyor. Ruhsat problemi yaşayan insanları çağırsa karşısına, onları dinlese, çözümler üretse, Ne güzel değilmiş. Âmâ ne mümkün, ona ulaşmak mümkün değil.
Randevu bile vermiyor. Çok yazık değil mi?
Böyle gitmez. Halkımız mahkemelere yönlenmeye başladı.
.Merkezefendi belediyesi aleyhine davalar açılıyor.
Benim tahminim bu mahkemeleri kaybedecekler. Bir sürü mahkeme masrafı, avukatlık masrafı, dava dosya masrafı, karşı tarafın avukatlık parası vs paralar, Merkezefendi belediyesinin kasasından çıkacak.
İsmi bende mahfuz, bir esnaf kardeşimiz, tazminat açmaya hazırlanıyor.
Tazminat davası hukuken belediye ye açılıyor. Keşke bu tazminat başkan Subaşıoğlu'na açılabilse,
Tazminat da onun cebinden çıksa.
Bakın bakalım, Başkan bir daha halkı üzebilir mi? Ruhsatlar bölümüne odaklanıp, oradaki yanlışlara karşı düzeltme yoluna gidermi? Evet gider. Hatta oradaki görevlilerin bazıları da değiştirme yoluna gider mi?
Bence gider.
Başkan Subaşıoğlu na, Uyarımın üzerinden kısa zaman geçti. Benimle görüşen, programıma konuk olan değerli insanlara sitemler, mailler atması, ortalığı ayağa kaldırması.
Vay sizler nasıl benim hakkımda nasıl konuşursunuz. Benim hakkımda nasıl yazılar yazılır vs.
Bence, Yapılan da, yapılacak olan tüm çalışmalar halkımızın yararına olmalı değil mi?
Ben uyardım. Bu uyarımı dikkate alıp gereğini yapacağı yerde, benim şahsımla, olaydaki, kendine göre şüphelilerle sitemler. Kızmalar. Kırgınlık mesajları vs.
Hayretler içindeyim, bu nasıl bir davranış tarzı?
35 yıllık gazetecilik hayatımda ilk kez böyle bir durumla karşılaştım.
Unutulmasın ki gazeteci de halktır. Ben aynı zamanda bir seçmenim.
Başkan Subaşıoğlu böyle tutum ve davranışlarını devam ederse, seçimlerde bedel öder.
Onu seçenlerin büyük kısmı hüsran içinde.
Yine uyarımı yapıyorum. Şu gençleri İstanbul’a, Çanakkale ye gönderme.
Bu insanlar İstanbul’a gitsin. Buna karşı değilim. Âmâ belediye imkânlarıyla gitmesin.
Herkes kendi cebinden karşılasın masraflarını. Otobüsün biletini de kendisi alsın.
Yazıktır günahtır. Bu fakir halktan toplanan paralara.
Benim derdim. Bu paraların çar-çürü edilmesidir.
Bu paralarla güzel hizmetler yapılsa olmaz mı?
Hatta başkan Subaşıoğlu, kendisi İstanbul’a gitse, otobüs parasını da kendi vermelidir.
Tüm masraflarını cebinden karşılamalıdır. İşin doğrusu budur. Merkezefendi belediyesinin bütçesi ile toplumsal hizmetler yapılsın.
Şimdi hiçbir ilave yapmadan, başkan Subaşıoğlu’nun çalışmalını sizlerin dikkatine sunuyorum.
Aslında Facebook sayfasının çok büyük bölümünü de sizlerin dikkatine sunacağım. Ama sizleri sıkmak istemiyorum. İşte bunların son 3 sayfalık kısmını harfiyen veriyorum.
Takdir ve değerlendirme sizlerin.
“4. Geleneksel Kaleiçi alışveriş şenliğinin açılışını gerçekleştirip Hayırlı işler diledik
Kucağına iki çocuk almış, fotoğraf çektirmiş.8 fotoğraf eklemiş.
20 Kasım 2015,”Geleceğimizin teminatı gençlerle bir araya geldik” 7 fotoğraf çekilmiş.
20 Kasım 2015 mahalle muhtarlarını toplamış. Onlarla 7 fotoğraf çekilmiş.
18 Kasım 2015 de Çocuk servis minibüsüne binmiş. Çocuklarla fotoğraf çekilmiş.
16 Kasım 2015 tarihinde 4 tane yaşlı bayanın yanına oturmuş, fotoğraf çekilmiş,
15 Kasım 2015 tarihinde Yenimahalle’de Aşure şölenine katılmış.9 tane fotoğraf çekilmiş.
13 Kasım 2015 tarihinde Şemiklerdeki Aşure şölenine katılmış.9 fotoğraf çekilmiş.
12 Kasım 2015 tarihinde, kütüphane nin bir köşesinde fotoğraf çekilmiş.
11 Kasım 2015 tarihinde otobüsün içinde gençlerle fotoğraf çekilmiş.”Haydin gençler İstanbul’a “demiş
11 Kasım 2015 1. Sanayi sitesi esnaflarının hayır yemeğine katılmış.8 fotoğraf çekilmiş.
9 kasım 2015 tarihinde yine Gençlerimiz İstanbul ademiş..Onlarla bol bol fotoğraflar çekilmiş.
6 Kasım da Okçu Murat Turan’a tekerlekli sandalye almış. Onunla fotoğraflar çekilmiş.
5 Kasım 2015 tarihinde yine öğrencileri İstanbul’a göndermiş. Bol bol fotoğraflar çekilmiş.”.
Saygı ve sevgilerimle.