Yazmak, pek çok insanın uğraşmak istemediği bir eylemdir. Hele günümüzün yoğun hayat mücadelesi içinde yazmaya vakit bulmak, duygu ve düşüncelerini yazıya aktarmak zor gelir insana. Ancak bu konuda unutulmaması gereken bir gerçek de; geleceğe bırakabileceğimiz izlerden birinin yazı olduğudur. Bundan böyle yazma tembelliğine düşmediğimiz, sağlığımızın, zamanımızın ve imkanımızın müsaade ettiği müddetçe burada sizlerle birlikte olup, duygu, düşünce ve bildiklerimizi paylaşmaya gayret edeceğiz. Yazdıklarımız umarım beğenilir.
Neden “Eyvah Mahmut Hoca” ?
Türk sinemasının ve televizyonlarının klasiklerinden olan merhum Rıfat Ilgaz’ın “Hababam Sınıfı”nı izlemeyenimiz yoktur sanırım. Hatta bir, iki değil defalarca izlemiş, yerine göre gülmüş, yerine göre duygulanmış ama her seferinde ilk kez izliyor gibi heyecan ve zevk duymuşuzdur. En haylaz öğrenciler bile sevimlidir. Öğretmenler sevecen, hizmetli Adile Ana yatılı okul öğrencilerinin gerçek bir anasıdır. Öğretmenlerin ve öğrencilerin lakapları yıllarca okullarda verilmiş hepsi de sevgiyle taşınmıştır.
Bu kahramanlardan bir tanesi de Münir Özkul’un başarıyla canlandırdığı “Mahmut Hoca” nâm-ı diğer “Kel Mahmut”tur. Filmin bir sahnesinde Kemal Sunal’ın “Eyvah Mahmut Hoca !” sözü kulaklarımızda çınlar.
Peki neden Mahmut Hoca ?
Bu sevilen, klasik filmin kahramanı Mahmut Hoca bir öğretmendir.
Mahmut Hoca, ülkemizde eğitim sisteminin düzeltilemeyen çarpıklıklarına tek başına da olsa karşı koymaya çalışan bir kahramandır.
Mahmut Hoca, eğitimin gerçek manası içinde, öğrencilerine bazı boş akademik bilgileri yüklemek yerine, onları hayata hazırlayan “Hayat Bilgisi”ni veren bir eğitimcidir.
Mahmut Hoca, öğrencilerini öz çocukları gibi seven onların iyiliği için zaman zaman küçük cezalar verse de onları çok seven bir babadır.
Mahmut Hoca, aslında tüm öğretmenlere, eğitimcilere rol-model olan bir eğitimcidir.
İşte bu yüzden onun modeli üzerinden bu köşede sizlerle birlikte olmaya çalışacağız.
Niyetimiz halis, Allah yardımcımız olsun.