“Diyetime harfiyen uyuyorum. Sporumu aksatmadan yapıyorum. … kg
verdikten sonra kilo kaybım durdu. Bu durumu ortadan kaldırmak için ne
yapmalıyım?”
Şu sıralar danışanlarım ve çevremden sıkça duyduğum bir soru.
Madem ki ben bu soruyu bu kadar çok duyuyorum. O halde belli oranda kilo
kaybettikten sonra bu sürecin neden durduğunu açıklamalı ve çözümlerini
paylaşmalıyım.
Eee Haydi o zaman başlayalım …
Yukarıda bahsettiğim senaryoyu biraz daha özelleştirmek istiyorum.
Diyete başladınız,harika gidiyor, egzersizlerinizi yapıyorsunuz. Diyetin ilk
haftasında 3 kilo, ikinci haftasında 4 kilo verdiniz. Beklediğinizden bile iyi gitti.
Diyette üçüncü haftaya girdiniz, bir gün oldu, iki gün oldu, üç gün oldu derken
hala tartıda bir değişiklik yok.
Diyete devam ediyorsunuz, motivasyonunuzu bozmamaya çalışıyorsunuz,
ancak hala hiç bir değişiklik yok.
NEDEN KİLONUZ YERİNDE SAYMAYA DEVAM EDİYOR?
İnsan vücudu, her türlü koşula adapte olabilme yeteneğine sahip.
Bukalemunlar gibi renk değiştirmesek de vücudumuz ne oldum değil ne
olacağım odaklı çalışıyor.
Eski zamanlarda açlık ölümleri fazlaydı. Besine ulaşmak günümüzde olduğu
gibi kolay değildi. Bu nedenle vücudumuz hep alınan fazla kaloriyi yağ olarak
depolamayı öğrendi.
Siz, kilo verme sürecine girdiğinizde almaya alışık olduğunuz kalori miktarını
düşürüyorsunuz. Başlarda güzel kilo kaybediyorsunuz. Ancak bir süre sonra,
vücudunuz bu durum karşısında endişelenmeye başlıyor.
Metabolizmayı yavaşlatarak kilo kaybının önüne geçmeye çalışıyor. Yani siz
ona az besin verdiğinizde, kilo kaybı yerine, bununla kendini idare edebilmek
için daha az yemeğe adapte oluyor.
Dolayısıyla ilk haftalarda kaybedilen üçer beşer kilolar üçüncü beşinci
haftalarda durabiliyor. Bu durum plateau olarak adlandırılıyor. Türkçesi ise
‘Plato Etkisi’. Bir diğer ifadeyle bir yerden sonra kilo vermenin durması.
Vücut plato etkilerini hissederken, siz kilo kaybedemiyorsunuz. Endişeler
başlıyor, motivasyon düşüyor, kabulleniş artıyor, eski alışkanlıklara geri
dönülüyor.
Kısacası fit bir vücuda sahip olma hayalleri cumburlop suya…
PLATO ETKİLERİNİ GÖRMEYE BAŞLADIĞINIZ AN NE YAPMALISINIZ?
Ne yapmanız gerektiğiyle ilgili bir anahtar kelimem ve bu anahtar kelimenin
önderliğinde dört tane önerim var.
Bu basit kelime değişiklik.
Bir iki hafta önce güzel güze kilolardan kurtulurken, şu anda çalışmıyor
olması bir şeylerin yolunda gitmediğini gösterir.
Tıkandığınız noktada aynı diyete devam edip farklı sonuçlar istemek mantıklı
bir beklenti mi?
Hayır, elbette değil.
O halde değişiklik şartsa gerekeni yapar ve yolumuza kaldığımız yerden
devam ederiz.
Ne gibi değişiklikler bizi bekliyor?
1 Zig zag kalori tüketimi
Yukarıda bahsettiğim gibi kilo kaybınızın durması, vücudunuzun aç kalmaktan
korkmasıyla ilgiliydi.
O zaman vücudumuza gerçeği anlatma vaktidir. Vücudunuza merak etme
açlıktan ölmeyeceğiz mesajını vermeniz gerekiyor.
Bu mesajı vermek ise oldukça kolay. Bir haftayı ele alalım.
Haftanın 7 gününe yayabileceğiniz 3 farklı içerikte menü yaratmalısınız.
Haftanın ilk dört günü için düşük karbonhidratlı ve düşük kalorili menüleri
tercih etmelisiniz.
Kahvaltıda peynir, yumurta, zeytin, salatalık, domates ve bir dilim tam tahıllı
ekmek.
Öğle yemeği için, ızgara tavuk veya et ekmeksiz bir şekilde tüketebilirsiniz.
Akşam için ise balık ya da hafif bir sebze yemeği bir dilim tahıllı ekmek ile
oldukça besleyici olabilir. Bu dört gün içerisinde porsiyonlar küçük, ara
öğünsüz bir şekilde ilerleyebilirsiniz.
Bu düşük kalorili ve düşük karbonhidratlı günün ardından vitesi biraz
küçültme vakti. Arkasından gelen iki gün kalori ve karbonhidrat alımınızı bir tık
arttırın.
Günde bir çeşit meyve tercih etmek yerine ikiye çıkartın, üç badem olsun size
5 badem, günde 2 dilim tam tahıllı ekmek olsun size 4 dilim, yemek
porsiyonlarınız büyümesin. Karbonhidratı arttıralım derken işlenmiş gıdalara
sarmayın.
Haftanın dört gününü sağlam diyetle, iki gününü nispeten daha normal bir
seviyede geçirdikten sonra haftanın yedinci günü sizindir.
Son gün yüksek kalori ve karbonhidrat almalısınız. Bir gün tatilsiniz
yiyecekleriniz konusunda özgürsünüz.
Tabi çok açılmamak, diyet bilincinden kopmamak, ertesi günün düşük kalorili
olduğunu unutmamak şartıyla :)
2 Dayanıklılık egzersizleri
Diyetle birlikte yürüyüşe de başlamak muhteşem bir seçim.
Örnek veriyorum, ilk dört hafta yürüyüşünüzü yaptınız, diyetinize uydunuz,
kilolar gitti. Ancak hala istenmeyen göbek veya basen yağları mevcut.
Bu demek oluyor ki artık yürüyüşünüz yeterli gelmiyor. Öyleyse
egzersizlerinize direnciniz arttırıcı yeni hareketler ekleme zamanı geldi!
Kaslarınızı çalıştırıcı egzersizler yapmak kemik dokunuzun güçlenmesini ve
kas kütlenizin artmasını sağlayacak. Bu sayede metabolizmanız da
kıpırdanacak, yağ yakmanız da hızlanacak.
3 Alternatif diyet seçenekleri
Anahtar kelimemizi tekrar hatırlatmak isterim. DEĞİŞİKLİK.
Kilo kaybı durduysa yediğimiz besin gruplarında da değişiklik yapabiliriz.
Eğer yüksek karbonhidratlı bir diyet takip ediyorsanız, yüksek protein düşük
karbonhidrat içerikli menülere geçiş yapabilirsiniz.
Eğer öğle ve akşam yemeği arasında bir porsiyon meyve yiyorsanız, badem,
ceviz gibi protein içerikli gıdalarla değiştirebilirsiniz.
Bildiğiniz üzere meyveler yüksek oranda karbonhidrat yani şekerden
oluşuyor. Onun yerine protein içerikli kuru yemişleri tüketmek akıllıca olabilir.
Buradaki ana fikir, sürekli yaptığınız ne varsa ondan bir süreliğine vazgeçin.
Sağlıklı ve güzel görünebilmek adına yeni yollara sapın.
4 Ekstra öneriler
Hala takılı kaldığınız kilo değişmediyse burada sizin için ekstra öneriler var.
Diyetinizi rahat bir şekilde devam ettirmelisiniz.
Kendinizi strese sokmayın. Stresiniz kilo kaybederken de en büyük
düşmanınız.
Uyku düzeninizdeki bozuklukları düzeltin.
Kaliteli uyumaya özen gösterin. Uykunuzun kalitesini bozan durumlar ortadan
kaldırın.
Hedeflerinizi değiştirin.
Eğer kendinizi 30 kilo vermeye endekslerseniz, kilo kaybedemediğiniz
haftalarda diyeti terk etme noktasına gelebilirsiniz. Bunu takıntı haline
getirdiyseniz, hedefinizi 30 kilo vermek değil güçlü bir vücuda sahip olmak için
her gün 5 km koşmak olsun.
Sıkı diyetlerin arkasından, ne isterseniz yiyeceğiniz ödül günleriniz
olacaktır.
Kısıtlı bir şekilde yediğiniz günlerin peşine, özlediğiniz işenmiş gıdalara
saldırır ve kontrolü kaybederseniz, ödül günü ceza gününe döner. İradenize
hakim olamayacağınızı düşünüyorsanız ödül günlerini reddedin.
Veee…
Bütün bunları uygularken unutmamamız gereken bir nokta var.
Herkesin genetiğindeki bilgi, metabolizma hızı, vücut yapısı birbirinden farklı.
Herkes bir haftada üç kilo kaybederken sizi ancak beş yüz gram verebilirsiniz.
Kimileri diyet koşullarına hızlıca uyum sağlarken, siz problem yaşayabilirsiniz.
Şöyle de bir gerçek var ki ısrarcı olursanız, başarırsınız.
Bu süreçte haftalarca kilo kaybedemediğiniz zamanlar olabilir, yeter ki pes
etmek yerine, bunun üstesinden gelebilmenin yollarını arayın.
En yakın zamanda görüşmek üzere
SOSYAL MEDYA HESAPLARIMDAN SORU GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİNİZİ BENİMLE PAYLAŞA BİLİRSİNİZ
Twitter @elifkrsl
İnstagram @elifkrsl