Zaman zaman bu köşede yazdığımız yazılara destek ve moral veren bir abim vardır. Yazdığımız yazılarda, sözün bittiği yerlerde, noktalama işaretleri ile ne demek istediğimizi okuyucularımızın hayal dünyasına bıraktığımız o anlarda ; o koca yürek imdadıma yetişir. Kaleminizin ve dilinizin sustuğu yerde, O alır sazı, benim ve sizin söyleyemediğiniz kelimeleri, cümleleri O, o(!) biçim söyler. Anlarsınız ne demek istediğini (!) O, bir efsane gibidir. Mangal gibi bir yürek, bir o kadar da merhamet ve şefkat timsalidir. Nerede bir yetim, nerede bir fakir, nerede bir dul görse elinden geldiğince maddi ve manevi yardımda bulunur. Lakiiiin;
Sakın ola ki yalan söylemeyin,
Sakın ola ki; sözünüzde durmamazlık yapmayın,
Sakın ola ki; randevu saatinde gelmemezlik yapmayın,
Sakın ola ki; tembellik yapmayın, Sakın ola ki; işinizin hakkını vermemezlik yapmayın.
İşte o zaman, onun gazabından korkun.
Onun, o meşhur #*/#@#× sözlerinden sakının.
Adam gibi adam olacaksınız.
Duruşunuz ile;
Güvenilir,
Emin,
Yalandan uzak,
Verdiği sözü yerine getiren,
Elinden ve dilinden emin olunan olacaksınız.
.........
Onun adı, Adnan YÖNTEM.
Benim, mesai arkadaşım.
Benim, yol arkadaşım.
Benim, sırdaşım.
Benim, yoldaşım.
Benim, abim.
Özel sektörde çalışırsanız, işiniz zordur. lâkin; bir o kadar da kolay ve güzeldir. 1989 dan 2017 yılına kadar; ulusal firmalarda, müfettişlik şeflik, bölge müdürlüğü ve yöneticiliği yapan birisi olarak işinizin zor kadar güzel yanlarınıda görürseniz mutlu ve huzurlu olursunuz. İşinizi zevkle yaparsınız.
Bu zorluklar içerisinde en zor olanı İNSANDIR. Gittiğiniz her yerde değişik karakter, mizaç, inanç, yaşam, kültür, gelenek ve göreneklere sahip insanlarla karşılaşırsınız. Dedik yaaaa, zordur. Zor olanı da işte o İNSANDIR. Zordur, bir o kadar da kolay ve güzeldir. Zira karşınız da yeni bir problem ve açılmayı bekleyen kilitli bir kapı vardır. Açarsanız, en mutlu insan sizsiniz. Zira problemi layıkıyla halletmişsinizdir. Oysa herkes öyle kolay çözümlenecek bir problem değildir. Anlatırsınız; anlamaz. İzah edersiniz gene olmaz gene olmaz. Yani ne derseniz deyin, karşınızdaki muhatabınızda maalesef ne bir ses, nede bir nefes vardır. Kendiniz konuşur, kendiniz dinlersiniz. İşte o an içinizden,
Ulen senin #@÷×!$ dersiniz demesine de ancak siz duyarsınız.
İşte orda efsane adam yardıma gelir.
ADNAN YÖNTEM.
Tamam tamam Bülentcim. Ben senin yerine söylerim der, başlar
Ulen senin @=÷×+!*
Ulen senin ₩*$%=÷#@
Ulen senin .#=÷×+!*¥
Anladınız dimi?