Spor dünyasında başarılı bir sporcu iseniz spor camiası ile uzaktan yakından ilgili olanlar size bir lakap, bir yakıştırma da bulunurlar.
Kimimiz için 'Sarı Fırtına' Metin, kimimiz için de 'Ordinaryus' Lefter. 'Kral' Tanju, Fuji Mehmet, Çilli Mehmet ve daha niceleri... Türk Futbolu'na lakaplarıyla damgasını vuran, aklıma ilk gelen bunlar olsa da daha bir çok ünlü sporcumuzun lakapları vardır, olduğunu da eminim. Bu lakaplar genelde futbol ile yatıp futbol ile kalktığımızdan doğal olarakta futbolculara ait olacaktı. Bunun yanında bir de bir kaç gün önce vefat eden milli haltercimiz var. İşte bu lakaplardan bir tanesi de kendisine ilk günden beri hazzetmediğim, yakıştıramadığım
CEP HERKÜLÜ lâkabı geliyor.
Malum bu lâkab, hepinizin bildiği gibi 90 ve 90 lardan sonraki yıllarda bayrağımızı dünyada dalgalandıran, rekor üstüne rekorlar kıran, spor tarihine altın harflerle
NAİM SÜLEYMANOĞLU,
TÜRKİYE
yazdıran milli haltercimiz
NAİM SÜLEYMANOĞLU dur.
Rabbim (c.c) rahmeti ile muamele eylesin.
NAİM SÜLEYMANOĞLU nun kim olduğu, ülkemize nasıl ve ne şekilde geldiğini yazmayacağım. Zira benim değinmek istediğim konu; kaç yılında doğduğu, ülkemize nasıl ve ne şekilde geldiği veya getirildiği de değil, aksine bu ülkeye kazandırdığı başarılarıdır.
Bunları şöyle sıralayacak olursak;
1984, 1985 ve 1986 yıllarında dünyada 'yılın haltercisi' seçildi.
1988 Seul,
1992 Barcelona
1996 Atlanta Olimpiyatları olmak üzere üç kez olimpiyat şampiyonu oldu.
8 Kez dünya şampiyonu oldu,
46 dünya rekoru kırdı.
60 kilo koparmada 190 kilo kaldırarak dünya rekoru kırdı.
1988 yılında Seul olimpiyatlarında 6 dünya, 9 olimpiyat rekoru kırarak büyük bir zafer kazanmıştır...
......
Elbette devletin, gösterilen bu başarının karşısında taltif etmesi kadar en doğal ne olabilir?
Para ise para.
Altın ise altın.
Ev ise ev.
Kısacası ne ise o.
Devlet yapılması gereken ne ise yapmıştır. Verilenlerin hepside anasının ak sütü gibi helaldir. HELAL OLSUN.
Aldığı pirimin hakkını vermeyen,
pirimin miktarı konusunda kavgalar eden, alacakları jeepin markası konusunda laf eden, sporcularımızın (!) kulakları çınlasın.
Lâkin; başarıyı kabullenemeyen, dalga geçecek yer ve konu arayan kendini bilmezler var ya, hemen bir lakap buldular ve başladılar;
CEP HERKÜLÜ aşağı,
CEP HERKÜLÜ yukarı.
Oysa dalga geçmeleri, yerden yere vurmaları gereken bir spor dalı ve sporcular varsa oda milli takımın futbolcuları değil miydi?
Kim, ay yıldızı göklerde dalgalanırdı?
Kim, rekorlar üstüne rekorlar kırdı?
Kim? halter tarihine Türkiye'yi yazdırdı?
Kim?
Söyler misiniz haaa kim?
Rahmetli;
Elbette,
NAİM SÜLEYMANOĞLU!
Naim SÜLEYMANOĞLU, bu ülkeye ve bu ülkenin sporda boynu burukluğunu, dünya ve olimpiyat şampiyonu olarak bu milletin spor sevdalılarına göğsünü gere gere başarının ve Türk olmanın haklı gururunu yaşattı. Biz, ondan razıyız.
Yeter ki Rabbim (c.c) de razı olsun.
Artık;
dalga geçer gibi,
aşağılar gibi,
küçümser gibi,
bu ifadeden vazgeçin beyler.
O;
CEP HERKÜLÜ
değil,
GÖNLÜMÜZÜN,
GÖNÜLLERİMİZİN HERKÜLÜ.
Bırakın bu haksızca ithamı.
Artık bunca yaptığınız bu söylemi, yakıştırmaları ve LAKABI terkedin!
YA RABBİM,
BİZ ONDAN RAZIYIZ.
GÖNLÜMÜZÜN,
KALBLERİMİZİN,
ÜLKEMİZİN,
BAYRAĞIMIZIN,
VATANIMIZIN, HERKÜLÜ olan bu haltercimiz den sen'de razı ol.
Amin
Amin.
Amin.
Son söz;
Ulusal gazetelerin spor sayfalarında -hala ki normaldir- Naim SÜLEYMANOĞLU ile alakalı olarak haberler çıkıyor. Ve hala CEP HERKÜLÜ ifadeleri son sürat gidiyor.
LÜTFEN; bu LAKABI ARTIK. KULLANMAYIN.
Selâm ve dua ile