Türkiye'de kaç yüz bin engelli var dersiniz?
Yada başka bir şekilde soruyu sorayım.
Türkiye'de tespit edilmiş kaç engelli vatandaşımızın olduğunu biliyor musunuz?
CEVAB:
2013 yılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre halen yaşayan 1 milyon 583 bin 218 engelli yurttaşımızın bulunduğunu, 1 milyon 232 bin 972 vatandaşın 2022 Sayılı Kanun kapsamında aylıktan ve 400 bin 347 vatandaşın da evde bakım hizmetinden yararlanıyor.
(2013 Temmuz)
Bunu niye soruyorum biliyormusunuz?
Geçen gün, yani 15 Ocak 2018 tarihinde Sağlık Bakanımızın engelli rapor alma ile alakalı olarak basın mensubu bir arkadaşımızın sorduğu bir soru üzerine yeni bir uygulamaya geçtiğini haber vermesinden dolayı soruyorum. Zira yeni uygulama göze, kulağa ve yüreğimize hoş gelsede kanaatimce pratikte yani uygulamada oldukça zor bir uygulama.
Gelin önce sayın bakanımızın basın açıklamasını bir okuyalım
.......
"Bu düzenlemeyle her ilde, her hastanede değil, bizim belirlediğimiz hastanelerde raporlar verilecek. Engelli vatandaşlarımız poliklinik dolaşmadan, engelli vatandaşlarımızın ayağına doktorlarımız gelerek raporlar verilecek. Raporlar e-devlet ortamına veriliyordu, bundan sonra da bu şekilde devam edecek. Engelli vatandaşımızın raporu ne durumdadır, neyi ifade ediyor, e-devlet sistemi üzerinden ulaşılabilecek. Engelli vatandaşlarımızın rapor almalarını kolaylaştırmış olacağız. Fonksiyonunu da tam denetlenebilir, gözlenebilir bir hale getireceğiz. Amacımız bu tür yanlış uygulamaların da önüne geçmektir."
.........
Muhabir: Duygu Yener-Ömer Olcay
Olmaz Sayın Bakanım olmaz. Yazıyı okuyunca kulağımıza da beynimize de çok ama çok hoş geliyor. Zira kapıya kadar verilen güzel bir hizmet, tıpkı evdeki yatalak, bakıma muhtaç hastalara sağlık ekibinin verdiği hizmetler gibi.
Lâkin bu öyle basit bir hizmet değil.
Zira;
öyle hastalar var ki; engelli raporu alabilmesi için,
ekg, efor testi, kan tahlili, göz muayenesi gibi makina ve teçhizata girmesi ve ölçümlerinin yapılması gerekiyor. Bunlarda gerçekten hasta yoğunluğunu düşünecek olunursa oldukça zamanı ve ekipmanı gerektirecek işler.
Başka bir hususta hastalar ENGELLİ RAPORUNU alabilmeleri için bütün sağlık birimlerine giriyor.
Yani,
Göz,,
K.b.b,
Kalb damar,
Ortopedi,
Dahiliye,
Nöroloji,
Asabiye,
vs
bütün doktorların tek tek gittiğini düşünecek olursak; ya mesaiden sonra bir zaman diliminde gidecekler ki bugün hastanelere gittiğinizde mesai 16.30 bitmesine rağmen poliklinik odalarında bazı doktorları bulamazsınız. Hadi diyelim ki 16.30 dan sonra görevlendirdiniz ek ücret mi vereceksiniz?
Zor Sayın Bakanım zor, hem de oldukça zooor.
Bu işi tekrar gözden geçirin.
Engelli raporu almak oldukça zor. Bir rapor ancak 3 ila 3.5 ay içerisinde alınıyor. Peki ÇÖZÜM NEDİR!
ÇÖZÜM: Haftanın iki günü rapor alacak olanları sabahtan başlayıp mesai saati bitimine kadar (bildiğim kadarı ile 8 ila 10 bölüme giriliyor) iki gün olmadı ertesi hafta iki gün toplam 4 gün içerisinde işlemi tamamlamak.
Bunu en güzel gene randevu sistemi ile yapıp kapılarda engelli arkadaşlarımızı fazla bekletmeden işlemlerini hem seri, hemde hasta memnuniyeti içerisinde tamamlamak.
Evet;
BEN raporu % 64 olan BİR ENGELLİYİM
Engelli raporu almanın ne kadar sıkıntılı bir süreç olduğunu yakinen bilen bir insanım. Sayın bakanımızın kulağa hoş gelen sözleri gerçekten güzel, lâkin pratikte olması oldukça zor.
Bu işlem gene en iyi ve hiç bir suizana da meyil vermeden sağlık birimlerinde olur.
Bu arada gerçekten ENGELLİ OLMAYIP engelli raporu alanlarıda iyi tespit etmek gerekir. Bugün engelli olmayıp devletin verdiği büyük hemde oldukça büyük imkânlardan yararlanan bir çok ENGELSİZ İNSAN bulunmaktadır. Devlet; bu işin peşine düşüp bu menfaat peşinde koşan AKBABALARI bulup gereken cezaları hemde geriye dönük olarak faizi ile burunlarından fitil fitil getirerek almalıdır.
Son sözümüz.
Güzel düşünce. Lâkin pratikte zor bir uygulama
Öneri:
Yukarıda anlatmaya çalıştığımız şekli ile
Not: Engelli kardeşlerimize verilen haklarında sonraki bir yazımızda belirtelim.
Selâm ve dua ile