Demet Aktaş- Fazıl Anıl Kılıçlı
İZMİR(Ege Ajans)- Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yeni başlayan öğrencilere yönelik düzenlenen “Uyum Haftası” etkinlikleri Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun ve Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hikmet Hakan Aydın’ın açılış konuşmaları ile başladı.İlk dersi İzmir Tabip Odası Başkanı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Fehmi Akçiçek verdi.
Muhittin Erel Amfisi’nde gerçekleştirilen etkinlikte öğrencilerle bir araya gelen Rektör Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun; “Değerli hocalarım, sevgili öğrenciler, 2016-2017 eğitim öğretim dönemi fakültemizin açılışına hoş geldiniz. Hepinizi yüreğimden gelen sevgiyle kucaklıyorum. 1973 yılında öğrenci olduğum bu fakültede şimdi karşınızda rektörünüz olarak durmaktan çok mutluyum. Ben Manisa’dan buraya geldim, öğrenciliğim bittiğinde asistan oldum, daha sonra profesör ve şimdi de rektörüm. Beni örnek alın demiyorum ama hedefleriniz bu şekilde olsun istiyorum. Hepinizin içinde öğretim görevlisi, akademisyen veya rektör olacak potansiyelin olduğunu biliyorum ve sizden bu potansiyelinizi kullanmanızı istiyorum. Hedefinizin bu şekilde olması gerektiğini düşünüyorum. Bizim böyle bir hedefimiz yok diyebilirsiniz. Size bir anımı anlatayım; ben 17 yaşında bu fakülteye başladığımda o zamanlar tek bir derslik olan MÖTBE Amfisi’nde ilk ders başlayacaktı. O zamanlar şimdi de çok sevdiğim bir sınıf arkadaşım, çantasında sürekli kitap taşıyor, sürekli kitap okuyordu. Ben bu okulu hayatta bitiremem dedim. Öyle bir korku ve düşünceyle başladığım üniversite hayatımda şu an sizin karşınızdayım. Aranızda babası olduğum evladım da bulunuyor. Onun da mutluluğunu yaşıyorum” diye konuştu.
Ege Üniversitesi’nin tarihsel sürecinden bahseden Rektör Prof. Dr. Hoşcoşkun, “ Üniversitemizin tarihini kısaca anlatmak istiyorum. İçinde bulunduğumuz toplantı salonu Muhiddin Erel adını taşıyor. Muhiddin Erel hoca fakültemizin ilk öğretim üyesi, kurucu dekanıdır. 1954 yılının sonlarında Türkiye’de Ege Bölgesi’nde bir üniversite kuruluyor. Türkiye’de zaten doğru düzgün üniversite yok. İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve açılırsa dördüncü olarak burası olacak. Ama Osmanlı zamanından kalan İstanbul’dan başka bir yerde asla üniversite olmaz düşüncesi vardır. Buna rağmen Ege’nin efeleri, yiğitleri burada bir üniversite olması gerekir dediler. Ege’deki eşraf; milletvekilleri ve ileri gelen kişiler bir araya gelerek Ege Üniversitesi adıyla İzmir’de bir üniversite kurulması için çalışmaya başlıyorlar. 6595 Sayılı Kanun 20 Mayıs 1955 tarihinde meclisten geçiyor. Ege Üniversitesi’nin kuruluş kanunu budur. Ord. Prof. Dr. Muhiddin Erel Tıp Fakültesi’ni kurmakla görevlendiriliyor. Bunun yanında Ziraat Fakültesi ve Hemşirelik Yüksekokulu da kuruluyor. İki fakülte bir yüksekokulla üniversitenin temelleri atılıyor. 5 Kasım 1955 tarihinde çok mütevazi bir törenle dersler başlıyor. Ziraat Fakültesi, Tıp Fakültesi ve Hemşirelik Yüksekokulu öğrencileri ilk dersleri ortak görüyorlar. Resmi açılış ise 9 Mart 1956 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes ile yapılıyor. Bu gün Ege Üniversitesi’nin 15 fakültesi, 9 enstitüsü, 6 yüksekokulu , 10 meslek yüksekokulu ve araştırma uygulama merkezleri ile büyük bir üniversite ” dedi.
“SİZE BAKTIĞIMDA GELECEĞİMİZİ GÖRÜYORUM”
Tıp Fakültesi Dekan Vekili ve başhekim Prof. Dr. Hikmet Hakan Aydın ise “Bugün okulumuz için mutlu bir gün. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi yeni dönem öğrencilerinin fakültede eğitime başladıkları ilk gün. Sevgili öğrencilerimiz bugün tıp fakültesine resmen adım atmış oldu. Yükseköğretim hayatınıza başladığınız ilk günde dekanınız olarak yanınızda olmak bana mutluluk veriyor. Ben de sizler gibi heyecanlıyım. Çünkü sizlere bakarken geleceğin doktorlarını, fakültemizin geleceğini, ülkemizi geleceğe götürecek gençleri görüyorum. Tekrar hoş geldiniz. Bu fakülteden mezun olduğunuzda hayat boyu üstünüzde taşıyacağınız onurlu bir kimliğe sahip olacaksınız. Bu onurlu meslek sizi yoracak, uykusuz bırakacak, bazen kederlendirecek ama sizin uğraşınız sonucu bir hasta iyileştiğinde bu tüm sıkıntılarınıza derman olacak. Dekanınız olarak her zaman sizlere açığım, bunu bilmenizi isterim” diye konuştu.
İZMİR(Ege Ajans)- Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yeni başlayan öğrencilere yönelik düzenlenen “Uyum Haftası” etkinlikleri Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun ve Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hikmet Hakan Aydın’ın açılış konuşmaları ile başladı.İlk dersi İzmir Tabip Odası Başkanı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Fehmi Akçiçek verdi.
Muhittin Erel Amfisi’nde gerçekleştirilen etkinlikte öğrencilerle bir araya gelen Rektör Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun; “Değerli hocalarım, sevgili öğrenciler, 2016-2017 eğitim öğretim dönemi fakültemizin açılışına hoş geldiniz. Hepinizi yüreğimden gelen sevgiyle kucaklıyorum. 1973 yılında öğrenci olduğum bu fakültede şimdi karşınızda rektörünüz olarak durmaktan çok mutluyum. Ben Manisa’dan buraya geldim, öğrenciliğim bittiğinde asistan oldum, daha sonra profesör ve şimdi de rektörüm. Beni örnek alın demiyorum ama hedefleriniz bu şekilde olsun istiyorum. Hepinizin içinde öğretim görevlisi, akademisyen veya rektör olacak potansiyelin olduğunu biliyorum ve sizden bu potansiyelinizi kullanmanızı istiyorum. Hedefinizin bu şekilde olması gerektiğini düşünüyorum. Bizim böyle bir hedefimiz yok diyebilirsiniz. Size bir anımı anlatayım; ben 17 yaşında bu fakülteye başladığımda o zamanlar tek bir derslik olan MÖTBE Amfisi’nde ilk ders başlayacaktı. O zamanlar şimdi de çok sevdiğim bir sınıf arkadaşım, çantasında sürekli kitap taşıyor, sürekli kitap okuyordu. Ben bu okulu hayatta bitiremem dedim. Öyle bir korku ve düşünceyle başladığım üniversite hayatımda şu an sizin karşınızdayım. Aranızda babası olduğum evladım da bulunuyor. Onun da mutluluğunu yaşıyorum” diye konuştu.
Ege Üniversitesi’nin tarihsel sürecinden bahseden Rektör Prof. Dr. Hoşcoşkun, “ Üniversitemizin tarihini kısaca anlatmak istiyorum. İçinde bulunduğumuz toplantı salonu Muhiddin Erel adını taşıyor. Muhiddin Erel hoca fakültemizin ilk öğretim üyesi, kurucu dekanıdır. 1954 yılının sonlarında Türkiye’de Ege Bölgesi’nde bir üniversite kuruluyor. Türkiye’de zaten doğru düzgün üniversite yok. İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve açılırsa dördüncü olarak burası olacak. Ama Osmanlı zamanından kalan İstanbul’dan başka bir yerde asla üniversite olmaz düşüncesi vardır. Buna rağmen Ege’nin efeleri, yiğitleri burada bir üniversite olması gerekir dediler. Ege’deki eşraf; milletvekilleri ve ileri gelen kişiler bir araya gelerek Ege Üniversitesi adıyla İzmir’de bir üniversite kurulması için çalışmaya başlıyorlar. 6595 Sayılı Kanun 20 Mayıs 1955 tarihinde meclisten geçiyor. Ege Üniversitesi’nin kuruluş kanunu budur. Ord. Prof. Dr. Muhiddin Erel Tıp Fakültesi’ni kurmakla görevlendiriliyor. Bunun yanında Ziraat Fakültesi ve Hemşirelik Yüksekokulu da kuruluyor. İki fakülte bir yüksekokulla üniversitenin temelleri atılıyor. 5 Kasım 1955 tarihinde çok mütevazi bir törenle dersler başlıyor. Ziraat Fakültesi, Tıp Fakültesi ve Hemşirelik Yüksekokulu öğrencileri ilk dersleri ortak görüyorlar. Resmi açılış ise 9 Mart 1956 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes ile yapılıyor. Bu gün Ege Üniversitesi’nin 15 fakültesi, 9 enstitüsü, 6 yüksekokulu , 10 meslek yüksekokulu ve araştırma uygulama merkezleri ile büyük bir üniversite ” dedi.
“SİZE BAKTIĞIMDA GELECEĞİMİZİ GÖRÜYORUM”
Tıp Fakültesi Dekan Vekili ve başhekim Prof. Dr. Hikmet Hakan Aydın ise “Bugün okulumuz için mutlu bir gün. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi yeni dönem öğrencilerinin fakültede eğitime başladıkları ilk gün. Sevgili öğrencilerimiz bugün tıp fakültesine resmen adım atmış oldu. Yükseköğretim hayatınıza başladığınız ilk günde dekanınız olarak yanınızda olmak bana mutluluk veriyor. Ben de sizler gibi heyecanlıyım. Çünkü sizlere bakarken geleceğin doktorlarını, fakültemizin geleceğini, ülkemizi geleceğe götürecek gençleri görüyorum. Tekrar hoş geldiniz. Bu fakülteden mezun olduğunuzda hayat boyu üstünüzde taşıyacağınız onurlu bir kimliğe sahip olacaksınız. Bu onurlu meslek sizi yoracak, uykusuz bırakacak, bazen kederlendirecek ama sizin uğraşınız sonucu bir hasta iyileştiğinde bu tüm sıkıntılarınıza derman olacak. Dekanınız olarak her zaman sizlere açığım, bunu bilmenizi isterim” diye konuştu.